Nesnel Ne Demek Ne Anlama Gelir ?

Hasan

New member
\Nesnel Ne Demek, Ne Anlama Gelir?\

Nesnel kavramı, farklı alanlarda farklı anlamlar taşıyabilen ancak her birinde bir objektifliği, tarafsızlığı ve bağımsızlığı ifade eden bir terimdir. Türkçe’de genellikle bir şeyin duygulardan, kişisel yorumlardan veya subjektif düşüncelerden bağımsız olarak, yalnızca gerçeklere dayalı bir şekilde değerlendirildiği durumları tanımlamak için kullanılır. Peki, nesnel ne demek ve ne anlama gelir? Bu sorunun cevabını, hem genel anlamda hem de farklı disiplinler üzerinden irdeleyelim.

\Nesnel Kavramının Temel Anlamı\

Nesnel, kelime olarak “nesne”den türetilmiştir ve bir şeyin “nesne” olarak, yani dış dünyada var olan ve kişisel yorumlardan arınmış bir biçimde, değerlendirildiğini ifade eder. Örneğin, bir nesnenin rengi, boyutu veya şekli gibi özellikler, nesnel verilerdir çünkü bunlar, kişisel görüşlerden bağımsızdır ve herkes tarafından aynı şekilde gözlemlenebilir. Nesnel değerlendirme, duygulardan ve bireysel yargılardan arındırılmış, yalnızca gözlemler ve somut verilerle yapılan bir değerlendirmedir.

Nesnel bir bakış açısının özelliği, değerlendirmelerin bireysel yorumlar veya toplumsal etkilerden bağımsız olarak, tamamen genel geçer doğrulara dayanmasıdır. Bir şeyin nesnel olması, onun doğruluğunun herkes tarafından kabul edilebilir olduğu anlamına gelir.

\Nesnel ve Subjektif Arasındaki Fark\

Nesnel terimi, subjektif kavramıyla sıkça karşılaştırılır. Subjektif, kişisel düşünceleri, duyguları ve bireysel algıları ifade eder. Örneğin, bir kişinin bir müzik parçası hakkındaki beğenisi subjektiftir çünkü bu beğeni, o kişinin kişisel zevklerine dayanır. Oysa ki, bir müzik parçasının nota dizilimi veya tempo gibi özellikleri nesneldir çünkü bunlar, kişisel yorumlardan bağımsız olarak ölçülebilir ve herkes tarafından aynı şekilde algılanabilir.

Bir başka örnek üzerinden gidelim. Bir futbol maçında, bir oyuncunun topa müdahalesi nesnel bir değerlendirmedir. Çünkü bu müdahale, zaman, mesafe ve hız gibi ölçülebilir verilerle belirlenebilir. Ancak, o oyuncunun ne kadar iyi bir futbolcu olduğu hakkındaki yorum, subjektif bir değerlendirme olur çünkü bu yorum kişisel zevkler, takım tercihi ve diğer kişisel faktörlere dayanır.

\Felsefede Nesnellik ve Objektivizm\

Felsefi anlamda nesnellik, doğruluğun, güzelliğin ve değerlerin bağımsız bir şekilde var olması gerektiği anlayışını ifade eder. Bu düşünce tarzı, objektivizm olarak da bilinir ve en ünlü savunucularından biri olan felsefeci Ayn Rand, bireylerin ve toplumların nesnel bir gerçeklik anlayışına dayanarak kararlar almalarını savunmuştur.

Felsefede nesnel yaklaşım, bir olayın, durumun ya da varlığın sadece bireysel bakış açılarıyla değil, genel ve evrensel ilkelerle değerlendirilmesi gerektiğini belirtir. Bir şeyin “doğru” olması, sadece gözlemler ve mantık yoluyla doğrulanabilirse nesnel olarak kabul edilir. Örneğin, fiziksel dünyada yer alan bir kütleçekim kuvveti, herkes için aynı şekilde geçerlidir ve bu tür evrensel doğrular, nesnellik anlayışıyla örtüşür.

\Nesnel Değerlendirme ve Bilimsel Yöntem\

Bilimsel çalışmalar da nesnel değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Bilimsel yöntemde, araştırmaların ve gözlemlerin subjektif görüşlerden uzak olması gerektiği kabul edilir. Nesnel bir bilimsel araştırma, deneylerin ve gözlemlerin tekrarlanabilirliğine, doğruluğa ve objektif verilere dayanır.

Bir bilimsel hipotez test edilirken, kişisel inançlardan veya duygulardan etkilenmeden, yalnızca verilerin ışığında sonuçlar çıkarılır. Örneğin, bir biyoloji araştırmasında bir hücre türünün özellikleri incelenirken, gözlemler sadece mikroskop altındaki görüntülerle değil, aynı zamanda ölçümlerle de desteklenir. Bu nedenle bilimsel nesnellik, doğru ve geçerli sonuçlar elde etmenin temel yoludur.

\Hukukta Nesnellik ve Tarafsızlık\

Hukuk sisteminde de nesnellik ve tarafsızlık kavramları büyük bir öneme sahiptir. Hukuk, insanların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenlerken, olaylara nesnel bir bakış açısıyla yaklaşmayı hedefler. Bir davada hakim, sadece tarafların sunmuş olduğu delillerin ve tanıkların ifadeleriyle karar verir; kişisel görüşler veya duygusal yaklaşımlar kararın verilmesinde yer almaz.

Bir hukuk yargıcı, tarafların bakış açılarını dinlerken, sadece somut kanıtları ve yasaları göz önünde bulundurur. Bu nedenle, hukukun nesnelliği, toplumda adaletin sağlanabilmesi için temel bir unsurdur.

\Nesnel İlişkiler ve Sosyal Hayat\

Sosyal bilimlerde ise nesnellik, bireylerin toplumsal olaylara ve ilişkilerine yaklaşım biçimlerini etkiler. Nesnel bir bakış açısı, toplumsal olayları veya bireylerin davranışlarını değerlendirirken kişisel önyargılardan arınmış bir perspektif sağlar. Bu, özellikle psikoloji, sosyoloji ve ekonomi gibi sosyal bilimlerde önemli bir ilkedir.

Örneğin, bir sosyologun toplumsal bir sorunu incelerken, nesnel bir bakış açısıyla olayın tüm yönlerini ele alması gerekir. Olayları analiz ederken, toplumdaki bireylerin davranışlarının nedenlerini açıklamak için, dışsal faktörler, yapısal etmenler ve veri analizleri dikkate alınır. Bu sayede, kişisel önyargılardan ve duygusal tepkilerden uzak, tarafsız bir değerlendirme yapılmış olur.

\Nesnel Olmanın Zorlukları ve Sınırlamaları\

Nesnellik, birçok açıdan ideal bir yaklaşım olarak kabul edilse de, tamamen nesnel olmak pratikte her zaman mümkün olmayabilir. İnsanlar, bilinçli veya bilinçsiz olarak, bireysel deneyimlerine, kültürel etkilerine ve toplumsal normlara dayalı olarak değerlendirmelerde bulunurlar. Bu durum, özellikle sosyal bilimlerde nesnelliğin sağlanmasını zorlaştırabilir. İnsan davranışlarının ve toplumsal olguların tam anlamıyla objektif bir biçimde analiz edilmesi, bazen karmaşık hale gelebilir.

Sonuç olarak, nesnel olmak; tarafsızlık, doğruluk ve bağımsızlık ilkelerine dayalı bir yaklaşımı benimsemek anlamına gelir. Nesnellik, sadece kişisel yorumlardan uzak durmakla kalmaz, aynı zamanda olayları, durumları ve verileri geniş bir perspektiften ve evrensel ölçütlerle değerlendirmeyi gerektirir. Hem bilimde, hem hukukta, hem de felsefede nesnellik, doğru ve geçerli sonuçlar elde etmek için temel bir prensip olarak kabul edilir.

Nesnel olmanın gücü, farklı bakış açılarını dışarıda tutarak doğruyu aramaktan gelir. Ancak bu yaklaşım, her zaman her alanda mutlak şekilde uygulanamayabilir. Yine de nesnelliğin savunulması, daha adil, doğru ve güvenilir sonuçlar elde edilmesinin önünü açar.
 
Üst